Bir çocuğun gelişimini sağlayan
en önemli faktörlerden birisi oyundur. Öyle ki süt çocukluğu ile okul çocukluğu
arasında kalan 5-6 yıllık dönem oyun çocukluğu dönemi olarak adlandırılır. Biz yetişkinler
hayatın gerçekleri içinde boğuşurken, oyun çocuğu ise büyük bir hayal
dünyasında yaşar. Çünkü onun gerçekliği işte o hayal dünyasıdır. Bizler ise bu
farkı genellikle kaçırırız.
Oyunun çocuğun hayatında birçok
rolü vardır:
- Duygu ve düşüncelerin bir ifadesidir.
- Eğlendiricidir.
- Hayal gücünü geliştirir.
- Bedensel becerileri geliştirir.
- Kural koymayı ve kurala uymayı öğretir.
- Sosyal ilişkileri güçlendirir..
- Problem çözme yeteneğini arttırır.
- Algı ve kavrama yeteneğinin arttırır.
- Matematiksel becerileri arttırır.
- Sanatsal düşünceyi geliştirir
Bu maddelere sizler daha da fazlasını
ekleyebilirsiniz. Ancak şuna dikkatinizi çekmek isterim ki bu yazdıklarım “oyun”
için geçerlidir, “oyuncak” için değil. Oyuncaklar çocuğun hayatında çok önemli
bir yer oluşturmakla beraber, görevi oyuna aracılık etmektir. Bu nedenle çocuğun
sağlıklı gelişimi için odaklanmamız gereken şey oyuncak değil, oyundur. Önemli olan
çocuğun yaşına uygun oyuncak almak değil, onunla yaşına uygun oyun oynamaktır.
Doğum sonrası etraftaki görsel ve
işitsel uyaranlar bebeğin algısını arttırır. Bu dönemde çeşitli sesler, anne ve
babanın mimik hareketleri ve ışık değişimleri bebeği eğlendirir. İlk altı ayda
puset ya da yatak üzerine asılan ışıklı, sesli ve hareketli oyuncaklar tercih
edilebilir. Ancak bunların ışık değişimlerinin ani, güçlü ve ritmik
olmayanlarını tercih etmeli.
6. aydan sonra ise bebek oturmaya
başlar ve hakimiyet alanı biraz daha genişler. El becerileri de daha çok
gelişen bebek için oturarak oyun oynama dönemi başlamıştır artık. Bebeğin tutabildiği
her şey artık onun oyuncağıdır. Karşılıklı olarak eşyaları birbirine alıp
verme, önüne koyma ve uzanmasını isteme oynanabilecek en temel oyunlardır. Bu dönem
aynı zamanda diş çıkarma dönemi olduğu için bebek eline aldığı her şeyi ağzına
götürmeye çalışır. Bu nedenle eline aldığı oyuncak ve eşyaların küçük
kopabilecek parçalar içermemesine dikkat edilmeli.
1 yaşına doğru oyunlar biraz daha
karmaşıklaşmaya başlar ve doldur boşalt tarzı oyun ve oyuncaklara bürünür. Özellikle
iç içe geçen plastik mutfak kapları, bu dönemde çocukların çok ilgisini
çekebilir. Özellikle bu dönemde anne babalardan çocuğun oyun kurmaktan ziyade
kurulmuş oyunu bozmaktan hoşlandığına dair şikayetler çok gelir. Ama bu normal
bir durumdur. Oyunu yıkmak ilk başlarda onun için daha eğlencelidir.
Yürümeye başladıktan sonra itmeli,
çekmeli, tekerlekli oyuncaklar ilgi çekmeye başlar. Ancak bu dönemde asıl oyunu
yürümek olan çocuk, bulabildiği her deliğe, dolaba, masa altına, çekmeceye
girmeye çalışır. Bu oyunlar ara sıra anne babalar tarafından yanlışlıkla
yaramazlık olarak nitelendirilebilir.
2 yaşından sonra giderek sosyalleşmeye
başlamayla beraber kurgusal oyunlar giderek artar. Çocuk bazen anne olur bebeği
besler, bazen tamirci olur, bazen dinozor olur. Bu dönemden sonra çocuk için
anne babanın oyun arkadaşı olma sayıları azalmaya başlar. Kendi kendine
oyuncakları ile daha çok vakit geçirmeye başlar. Bir şekilde oyuncakçı da bu
dönemde keşfedilir.
3 yaşından sonra bedensel olarak
çocuk kendine daha çok hakim hale gelir. Tüm bedenin oyuna katıldığı bisiklet,
sallanan at, zıp zıp, topa vurma, oyun parkı oyuncakları daha çok ilgi çekmeye
başlar. Kurgusal yeteneği de artan çocuk büyük parçalı küpler, legolar, trenler
ile oyunlarını çeşitlendirir.
Oyun ve oyuncak gelişimi genel
hatları ile bu sırayla olmakla birlikte her çocuğun gelişim süreci birbirinden
farklıdır. Bazı çocuklar bazı evrelerde daha uzun süre vakit geçirebilirler. Yukarıda
yazdığım yaş sınırları çocuktan çocuğa değişebilir. Bu nedenle çocuğunuzda bu
evreleri panik yapmadan, keyfini çıkararak takip edin. En önemlisi onunla
sadece ilgilenin, çünkü en çok buna ihtiyacı var.
Dikkat ettiyseniz şimdiye kadar
hiç cep telefonu, televizyon ve videolardan bahsetmedim. Günümüzün vazgeçilmez
bu teknolojik araçlarından kaçmak biraz zor. Ancak çocukla bu cihazları ne
kadar geç tanıştırabilirsek, yukarıda yazdığım evreleri o kadar sağlıklı
atlatmış oluruz.
Peki oyuncak seçiminde nelere
dikkat edilmeli?
- Kalite ve sağlık standartlarına uygun olmalı. Mutlaka TSE ve CE belgesi aranmalı.
- Plastik oyuncaklar BPA içermemeli.
- AZO boyalı olmamalı.
- Basit ve dayanıklı olmalı.
- Bakımı ve temizlenmesi kolay olmalı.
- Kopabilecek küçük parçalar içermemeli.
- Uzun ip, kordon gibi parçaları olmalı.
- Zarar verebilecek sivri çıkıntıları olmamalı.
Sağlıkla kalın.
bursa çocuk doktoru, çocuk doktoru, serhat özdemir