Yaza girerken aklımıza en çok
takılan ve cevabını araştırdığımızda aklımızı yine en çok karıştıran konulardan
birisidir güneşlenmek, güneş kremi ve D vitamini ilişkisi.
D VİTAMİNİ VE UYGUN SAATLER
D vitamini bizim temel hormonlarımızdan birisidir. Evet yanlış
okumadınız. D vitamini birçok yönden hormon olarak kabul edilmektedir.
Hormonlar vücutta üretilirler ve D vitaminin üretim yeri ise derimizdir. İşte
burada Güneş devreye girer. Çünkü D
vitamini üretimi Güneş’ten gelen UVB dalgaları sayesinde olur.
Güneş’ten gelen UV
(ultraviyole-morötesi) dalgaları üç çeşittir: UVA, UVB ve UVC. Bunlardan UVC
yeryüzüne hemen hiç ulaşmaz. UVB’nin ise %70-90’ı ulaşabilir. UVA’nın ise
neredeyse tamamı yeryüzüne ulaşır. Bu dalgalardan UVA cilt kanserine, yaşlanma
etkilerine yol açan dalgalardır. UVB ise güneş yanığı ve D vitamini
üretilmesinden sorumludur.
Günün erken ve geç saatlerinde
güneş ışınları daha eğik olarak gelmekte, atmosferden geçerken daha uzun mesafe geçmekte
ve buna bağlı olarak yeryüzüne ulaşamadan kaybolmaktadır. UVA güçlü bir dalga olduğu için, bu durumdan
etkilenmez ve günün her saatinde zarar verici etkilerini gösterebilir. UVB’nin
ise derimize yeterince ulaşabilmesi bu eğimle mümkün olmaz ve D vitamini
üretemeyiz.
D vitamini üretimi, UVB’nin yardımıyla,
sadece güneş ışınlarının dik geldiği zamanlarda, yani ülkemiz için yaklaşık 11:00 ve 16:00 saatleri arasında
gerçekleşir. Yaygın kanının aksine bu saatler dışındaki güneş ışınları zararsız
değil, gücü biraz azalmış olsa da sadece zararlı ışınlardır.
11:00 ve 16:00 saatleri içinde
güneş kremini akılcı kullanmalıyız ki D vitamini üretimimizde sorun olmasın. Bu
da şu şekilde mümkün: bu saatler arasında güneş kremini, güneşe çıkmadan önce
değil, yaklaşık 5 dakikalık bir güneş ışığı maruziyetinden sonra sürmeliyiz. 5
dakika olarak belirttiğim bu süre cilt yapısı, hava durumu, bulunulan enlem
gibi faktörlere göre değişmekle beraber, yaklaşık derimizin hafifçe ısınması ve
pembeleşmeye yüz tutması kadar süredir.
Saat 11:00 öncesi ve 16:00
sonrası güneşe çıkılacaksa, zararlı UVA ışınlarından korunmak için mutlaka
çıkmadan güneş kremi sürülmeli.
HANGİ GÜNEŞ KREMİ TERCİH
EDİLMELİ?
Çok kolay cevap verilebilecek bir
soru değil ne yazık ki. Ama dağıtmadan toparlamaya çalışacağım.
Öncelikle şu faktör ve sayısına değinelim.
Güneş Koruma Faktörü (SPF), cildi
UVB’den ne kadar iyi koruduğunu gösteren bir derecelendirmedir (evet,
farkettiğiniz gibi az önce faydalı olarak belirttiğimiz UVB’den koruma
derecesini gösterir, ne yazık ki UVA’dan değil). SPF15 bir krem %93 oranında
koruma sağlarken, SPF30 %97, SPF50 ise %99 koruma sağlar. Asıl fark ise koruma
süresinde ortaya çıkar. Kabaca söylemek gerekirse SPF15 bir kremi 1 saat,
SPF30’u 2 saat ve SPF50’yi en geç 3 saatte bir tekrar sürmeliyiz.
Bir de kimyasal ve fiziksel (mineral)
koruyucu güneş kremleri söz konusu.
Kimyasal koruyuculu güneş
kremlerinin içerdiği kimyasal bileşik, UV ışınlarını emerek etki eder. Bu
şekilde güneş yanığı ve kanser yapıcı etkiler görülmez. Bu kimyasal maddeler
ışın emdikleri için deride biraz ısı atışına ve hassas deri yapısına sahip
çocuklarda tahrişe neden olabilirler. Ayrıca yapılan çalışmalarda bu kimyasal
maddenin deriden emildiği de gösterilmiş. Şimdilik (!) herhangi bir soruna yol
açtığı saptanmamış durumda.
Fiziksel koruyuculu olanlar ise
tam bir ayna görevi görerek UV ışığı geri yansıtırlar. Deride tahrişe ve ısı
artışına neden olmazlar. Ancak deri üzerinde beyaz bir tabaka bırakırlar. Bunun için geliştirilen nano teknoloji
ürünleri ise beyaz katman bırakmadan kullanılabilir. Ancak bunlarında molekül
yapıları küçüldüğü için deriden emilip kana karışabilirler. Olası yan etki ise
yine belirsiz.
Birçok güneş kreminde ise hem
fiziksel hem de kimyasal koruyucu bulunmaktadır.
SONUÇ OLARAK
- Yeterli D vitamini üretimi için, 11:00 ve 16:00 saatleri arasında 5 dakikalık güneş banyosundan sonra güneş kremi sürülmeli.
- Saat 11:00’dan önce v 16:00’dan sonra zararlı UVA ışınlarından korunmak için güneş kremi sürülmeli.
- Güneş kremi SPF 30 ve üstü korumada olmalı. Üzerinde UVA’dan da koruma olduğunu belirten logo veya yazı bulunmalı.
- Hassas deri yapısına sahip kişilerde fiziksel koruyuculu kremler tercih edilebilir. Kozmetik olarak sorun etmiyorsanız beyaz tabaka bırakan formlar daha uygun olacaktır.
- 2 saatte bir krem yenilenmeli.
- Şapka, güneş gözlüğü, uygun giysi ve gölgelik kullanımı kremlere göre çok ama çok daha önemlidir.
bursa çocuk doktoru, serhat özdemir