Astım hastalığı çocukların
yaklaşık %10’unda görülmektedir. Günümüzde çocuklarda astım ve diğer alerjik hastalıklar giderek
daha fazla görülmekte ve iyileşme yaşı giderek daha ileriye kaymaktadır.
Şehirleşme, ambalajlı gıdalarla beslenme, erken doğum ve sezaryen doğumların
artması buna katkıda bulunan en önemli nedenler.
Astım dendiği zaman tekrarlayan
bronşit/bronşiolit atakları anlaşılır. Atak anında solunum yollarında daralma
meydana gelir ve nefes almak zorlaşır. Bu nedenle nefes alma sırasında
hışıltılı bir ses duyulur. Doktorlar tarafından astım yerine hışıltılı çocuk
dendiğine çoğu zaman şahit olabilirsiniz. Yine reaktif hava yolu hastalığı da
duyabileceğiniz bir başka isimlendirmedir ki hepsi de doğrudur.
Çocuklarda astım hastalığından
bahsettiğimiz zaman aslında tek bir hastalıktan bahsetmiyoruz. Farklı
nedenlerle ortaya çıkan ancak tedavileri üç aşağı beş yukarı aynı olan bir
gruptan bahsediyoruz. Birazda kolaya
kaçıp hepsine birden astım diyoruz. Biraz konuyu açalım:
Astımı üç gruba ayırabiliriz.
Birinci grup yaşamın ilk 3 yılında ortaya çıkan ve kaybolan hışıltı
ataklarıdır. Erken doğum, ebeveynlerin sigara içmesi genellikle rastlanan
nedenlerdir. İkinci grup yine ilk 3 yaşta başlayıp, 7-8 yaşlarında kaybolmaya
başlayan gruptur. Bu grubun en sık nedeni geçirilen genellikle viral kökenli
solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Alerjiye bu grupta pek rastlanmaz. Üçüncü grup
ise genellikle 3 yaş sonrası başlayan ve yaşam boyu azalarak da olsa devam eden
gruptur ki asıl astım bu gruptur. Hemen her zaman ailede astım ya da egzema
öyküsü vardır.
Astımı bu şekilde
gruplandırdıktan sonra tedavisine geçelim. Tedaviyi nedene yönelik tedavi ve
astıma yönelik tedavi olarak ikiye ayırabiliriz. Az önce astım gruplarını
anlatırken kısaca değindiğimiz nedenleri mümkün olduğunca bertaraf etmeliyiz.
Evde mümkünse dışarıda bile sigara kullanımını bırakmak birinci yapılması
gerekendir. Özellikle ilk üç yaşta enfeksiyonlardan korunmak. Kalabalık
yerlerden uzak durmak, hastalara yakın temasa geçmemek, el vücut temizliğine
dikkat etmek, evi iyi bir şekilde havalandırmak yapılabilecek en basit şeyler.
Anne, baba ve bakıcı kişinin grip ve boğmaca hastalıkları açısından
aşılanmaları her zaman akla gelmeyen, gelse de uygulanmayan çok önemli diğer
önlemlerdir. Besin alerjisi ve reflü hastalığının kendini tekrarlayan bronşit
şeklinde gösterebileceğini de unutmamak lazım. Son olarak da astımın asıl
sebebi alerjiye yönelik olarak yapılabilecek testlerdir. Besin alerjisi
kısmında değindiğimiz gibi alerji testlerini mümkün olduğunca geç dönmede
yapmak istiyoruz ki bize doğru sonuç versin. Tabi o zamana kadar önlem
almayacak değiliz.
Astım alerjenleri genellikle
solunum yolu ile reaksiyon yapan alerjenlerdir. Ev toz akarları, küf
mantarları, çiçek-ot-ağaç polenleri, hayan tüy ve epitelleri en sık
alerjenlerdir. Henüz hangisi olduğunu saptayamadığımız dönemde hemen hepsine
karşı önlem almamız gerekir. Ev tozu akarları, yatağımızda, perdelerde, halıda
yaşayan gözle görülmeyen canlılardır. Aslında akarlar değil dışkıları alerji
yapar. Bunlara karşı çift hepafiltreli elektrik süpürgesi kullanmak, mümkün
olduğunca elektrik süpürgesini çocuk evde değilken yapmak, arkasından evi
havalandırmak, mümkün olduğunca halı kullanmamak, perde yorgan ve yastık
kılıflarını sentetik olanlarından kullanmak ve antialerjik yastık kılıfları
kullanmak, çocuğun pelüş oyuncaklarını 55 derecede yıkamak alınabilecek en önemli önlemlerdir.
Küf mantarlarına karşı rutubet
kaynaklarını kurutmak, ev içinde çamaşır kurutmamak ve sürekli nemlendirici
kullanmamak yeterlidir.
Polenler ise biraz daha karışık.
Genel olarak ot ve çiçek polenleri bahar aylarında en fazla bulunur. Ağaç
polenleri ise bölgedeki ağacın türüne göre değişmekle ve baharda daha fazla
olmakla beraber yıl boyunca havada bulunabilir. Polen alerjisi durumunda evdeki
çiçekli bitkileri azaltmak alınacak ilk önlemdir. Polenlerin havada en fazla
olduğu 10-16 saatleri arasında dışarıya çok çıkmamaya ve bu saatlerde evi
havalandırmamaya dikkat edilmeli. Polen yoğun bir yere gidilecekse kısa süreli
maske kullanmak faydalı olabilir.
Ev içinde bakılan kedi köpek kuş
tavşan gibi hayvanların tüy ve epitellerine karşı bir alerji söz konusu ise
mutlaka hayvan evden uzaklaştırılmalı. Burada çocuğun hayvanla temas yaşı
önemli. Yapılan çalışmalar hayvan bakılan evde doğan çocuklarda alerji
oranının, evine sonradan hayvan alınan çocuklara göre daha fazla olduğunu gösteriyor.
Bunlar tedavinin nedene yönelik
ayağını oluşturuyordu. Şimdi kısaca astımın ilaç tedavisinden bahsedelim. İlaç
tedavisinde kullandığımız birkaç grup var. Bunlardan ilki genelde gece yatmadan
önce verdiğimiz alerji ilaçları diyebileceğimiz, şurup, toz ve çiğneme hapı
şeklinde olabilen alerjik reaksiyonu azaltan ilaçlar. Bunların haricinde asıl
ilaçlarımız havayolu ile verilen ilaçlarımız.
Ailelerin en çok kullanmaktan çekindikleri ilaçlar bunlar. En sık çekinceleri
ilaçların bağımlılık yapması. Ancak bu ilaçların hiçbirisi bağımlılık,
alışkanlık yapmaz. Bu ilaçları sık ve uzun süreli kullanmamızın nedeni zaten
hastalığın kronik ve tekrarlayıcı olmasından kaynaklı. Havayolu ile
kullandığımız iki grup ilaç var. Birinci grup çocuğu o an rahatlamaya nefesini
açmaya yönelik. Bu grup kısa süreli
kullanılır. Yaklaşık 5-10 gün kadar genellikle. Geçirilen her bronşit atağı
broşlarda çok küçük geri dönüşümü olmayan izler bırakır. Bu izler belli bir
sınırı aşınca hastalık daha kalıcı hale gelir. Bu nedenle hastalığın
tekrarlamasını ne kadar engellersek ileride astım hastalığından o kadar
uzaklaşırız. İkinci grup ilacımız işte bunu engellemeye yönelik. Bu grup ilacı
kitaplarımız başlayınca en az üç ay kullan der. Ancak genellikle biz bir ay
kullandırıp duruma göre devamına karar veririz. Çocuğun klinik durumuna göre ve
hastalığın tekrarlama sıklığına göre ilaçların doz ayarlamalarını o hastaya
özel olarak düzenleriz. Bu nedenle tedavi yönetimi mutlaka bir uzman tarafından
yapılmalı. Gereksiz ilaç kullanımının olası yan etkileri arttıracağını ve
gerektiği halde ilaç kullanmamanın hastalığı daha da kronikleştireceğini
unutmamalıyız.
Sağlıklı kalın.